TOKAT YURT-AY-DER.

Biz Birlikte Büyüdük, Hayata Böyle Yürüdük

Yazı Boyutu

 

 

 

 

BİZ BİRLİKTE BÜYÜDÜK HAYATA BÖYLE YÜRÜDÜK

Biz Yurt Çocukları!
Ülkemizin neresinde, hangi ilinde, hangi yurtta olursa olsun, biz hep birlikte büyüdük. Mekanlar değişik olmuştur, başlarımızdaki kişiler farklı olmuştur, ammaaa asla bizim kompozisyonumuz değişmemiştir.
Neden mi?
Bizim ya annemiz, ya babamız ya da anne ve babamız yoktur, işte bu asla değişmemiştir. Hayatta olmayan değerlerimizin, hayattan ayrılma biçimleri bile bizler için dayanılmaz bir durumdur aslında!
Bizi, ya annemiz, ya babamız ya da bazen köyün, bazen de mahallenin muhtarı ya da bölgenin güvenilir birisi olarak, falanca amcası getirmiş yurda veya yuvaya bırakmıştır.
Geriye dönüp bakmayı bile akıl edememişsindir, çünkü aklın sarmıyordur, kendini yurtta bulmuşsundur, tek bildiğin o dur. Bu da asla değişmeyecektir. Sen artık yurt çocuğusundur. Burada büyüyeceksin yurtta çalışan bayanları ablan veya annen, erkek personeli ağabeyin olmuş dur, her zaman için de devlet babandır artık…. Devlet baba
Yurt çocuğu olmak senin için bir onur, bir gurur, bir namus olacaktır aslında ama sen, taaa ki hayata atılınca farkında olacaksındır.
Ama sen yurt çocuğu olarak hayata atılıncaya kadar bazen itilip kakılacaksın, bazen horlanacak, bazen hor görüleceksin, bazen de hakir görüleceksin. İşte bunlara bazen dayanamadığında olacak, karşı koyunca yurt çocuğu problemli, yurt çocuğu asi, işe yaramaz, kavgacı, geçimsiz hatta nankör olacaktır.
Okulda bayrak töreni sırasında nöbetçi öğretmen bile yaramazlık yapan normal bir çocuğa seslenirken “heeyy sen, orta sıranın en arkadan, yurtlunun yanındaki” diye seslenecek, birini tarif ederken bile sana “ötekisi duygusunu” vurguluyacaktır. Senin için okulda bile eğitim camianın eğitim tarzı da bu olacak, çoğu zaman bundan ötesini asla bulamayacaksındır.
Artık yurttasın, yurtlusun, yurt çocuğusun.
Tanıştığın diğer çocuklarla kardeş olmuşsundur. Yurt senin evin olmuştur. Çünkü artık bütünüyle bir aile olunmuş, dışarıda ki hayat kasaba hayatıdır, dışardakiler de kasabalıdır senin için;
Kasabalı çocuk ailesi ile babasının yanında, baba güveni ile anne sevgisini harmanlayıp, diğer kardeşleri ile de yer olur şımararak bayram gezisi yapar, akraba ziyareti yaparken, sen yurttaki kardeşinle birlikte hayat münazarası yapacaksın, gelecek ile ilgili planlarını programlarını kurmaya çalışacaksındır. Sanki hayatını bir düzen içine almış gibi yurtta varsa diğer küçük kardeşlerin, onlarla ilgili de düşünmeden geri kalmayacaksındır. Hayatın stresini yavaaaaaş, yavaş omuzlarında hissedeceksindir.
Amaaaa bütün bunlar seni hayata bağlanma, hayata tutunma gerekliğinden asla zaafa uğratmayacaktır. Çünkü yaşanacak dünya vardır, koşulacak yol ulaşılması gereken hedef vardır. Asla itiraz yoktur, olmayacaktır, umut vardır, hayaller vardır, hayaller gerçeğe dönüşecektir, bunun içinde hayallerinin sana ihtiyacı vardır. Çünkiiiii hayal eden sensen gerçekleştiren de sen olacaksındır. Çünki en hayalin, dünyadaki var olan annen ise annene bakacaksın, onun ellerini sıcak sudan soğuk suya değdirtmeyeceksindir.
İşte biz böyle büyüdük..
En yok halimizde bile güldük..
Güle bilmeyi düşündük..
Soğuk yüzler işlemi bize, yazın sıcağında üşüdük.

Hayata biz böyle yürüdük..
Durmayı hiç düşünmedik..
Dinlenmek gelmedi aklımıza..
Yetişmek gerekiyordu hayata, alınacak yükümüz vardı..

Biz birlikte büyüdük..
Hayata böyle yürüdük.


Salih KARACA
Tokat Yurt-Ay-Der